Çocuklu aileler bir araya geldiğinde neler yaşanır?

Çocuklu aileler (burada küçük çocuklardan bahsediyorum yani 35 yaşına gelip ailesiyle gezmeye gidenlerden değil) genellikle evlatları birbirleriyle oynasın etsin, kaynaşsın, vakit geçirsin, kendileri de tecrübelerini birbirine aktarsın diye bir araya gelir. Bu girişim çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanır. Birbirlerini kırk yılda bir gören çocuklar kavga eder, oyuncaklarını paylaşmaz, sürekli ağlayıp yanınıza gelir. Yaptığı bazı hatalı davranışlar ona verdiğiniz eğitimin de yansıması olduğundan çeşitli savunma mekanizmaları (ama evde hiç böyle değil) devreye girer. Burada arkadaşlarınızla sohbeti kesip hep birlikte vakit geçirebileceğiniz bir oyun bulmak yahut ellerine birer tablet, telefon vermek iki iyi seçenektir.

Bu sohbetlerde en riskli grup çocuğu daha küçük olanlardır. Ana-babalık biraz askerlik gibidir, bir günlük kıdem bile önemlidir. Örneğin çocuğu 45 günlük olan taraf çeşitli sorunlardan bahsettiğinde yüze bir gülümseme yayılır ve “sen dur daha bunlar iyi günlerin sen hele 46 günlük olunca gör denir”. Bu nedenle ne anlatsanız olmaz. Çünkü karşınızda görmüş geçirmiş çok deneyimli bir ekip durmaktadır. Çocuk 30 aylık olur, bir şeyden bahsederken yine bu insanları karşınızda görürsünüz. Lafı ağzınıza tıkarlar. O nedenle çocuğunuzla aynı gün ana-baba olmuş kişilerle bir araya gelmek yahut herhangi bir konuda yakınmayıp her şeyin harika geçip gittiğini anlatmak evladır. Böyle yapınca hem karşı kişileri de şüpheye düşürür, çocuklarına iyi bakamadıklarına dair kuşkulanmalarına yol açabilirsiniz.


Bu buluşmaların bir önemli yanı da ailelerin çocuklarına verdikleri eğitimde ne kadar başarılı olup olmadığını görmeleridir. Karşı tarafın hareketleri, çocuğun davranışı iyice gözlemlenir, "ay iyi ki bizim çocuğumuz böyle değil" diye düşünülür. Tam tersi durumlarda ise stres, bunalım, bir daha görüşmeme isteği baskın çıkar. Diyelim karşınızda Fazıl Say'ın çocukluğu gibi biri var, ziyareti kısa keserek ayrılmanız ve bir daha bir araya gelmemeniz tavsiye edilir. Eve gidince iyi bir piyano hocası aramak, eve piyano almak, özel dersler vs ile geçireceğiniz zamana yazık.

Çocuklu ailelerle bir araya gelmenin en iyi tarafı istediğiniz kadar çocuğunuzdan bahsedebilmenizdir. O nedenle bu fırsatı iyi değerlendirip içinizi dökün, gerekirse yatıya kalın, kalsınlar ve böyle artık kusacak kadar oluncaya, gına gelinceye, çocuğunuzu bir daha görmek istemeyinceye kadar anlatmaya devam edin. Burada her iki taraf da anlatmaya hevesli olduğu için cümlenin tamamlanmasını beklemeden araya girin. Diyelim karşı taraf çocuğun hastalığını anlatıyor, hemen siz de başlayın; okul, kreş anısına girildi, affetmeyin.

Önemli birkaç husus: Aranıza kesinlikle ve kesinlikle bir önceki yazıda bahsedilen çocuksuz bireyleri almayın. Zira zamanınızın büyük bir kısmını kendinizi anlatmakla yahut karşı tarafa saldırmakla geçirerek yorgun düşebilir ve elinize tek tük geçen bu büyük fırsatı layıkıyla değerlendiremeyebilirsiniz.

Bu tür buluşmaların gerçekten yapıcı olarak geçtiği az sayıda aileyi, eşi dostu bulmak da mümkündür. Hazır öyle birilerini bulduysanız diğer sorunlarınızdan da bahsetmeyi unutmayın. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocukla büyümek nasıl bir duygu?

Aileler neden sürekli çocuklarından bahseder?

Çocuklar neden hep soru sorar?