Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çocuklara masal mı yoksa hikâye mi anlatmalı?

Resim
Oğlumuz bu aralar kitaptan okuduğumuz değil de aklımızdan uydurduğumuz hikâyeleri dinlemeyi çok seviyor. Özellikle yatmadan önce bizim de beynimiz iyice bulanmışken anlatılan bu hikâyeler –artık konu sıkıntısı da çekildiği için– Latin Amerika’nın büyülü gerçekçiliğine taş çıkartacak seviyede. “Keloğlan ile İhtiyar Anası" şeklinde başlayan hikâyelere “hadi bir tane daha anlat, bir tane daha!” şeklinde istekler gelince bis yapıyor, “Çocukken Farklı Olduğu İçin Arkadaşları Tarafından Dışlanan Gomis” gibi hikâyelerle geceyi tamamlıyoruz.  Geçen gün yine konu sıkıntısı çekerken ona “Süleyman’ın Hikâyesi”ni anlatmaya başladım: “Süleyman’ın tek derdi koca bir saray yaptırmakmış, o nedenle çok çalışmış çabalamış sadece derslerini düşünmüş, sokağa çıkmamış oyun oynamamış ve günün birinde o çok istediği saraya kavuşmuş ama bir bakmış ki etrafında kimse yok, yapayalnızmış…” Yattığı yerden “hiç mi arkadaşı yokmuş?” diye sordu. “Hayır” dedim.   “Peki, çok mu yalnızmış?” “Evet.” “Am